28 Ocak 2016 Perşembe

Jesus is Alive. And He's Muslim / Hz. Isa (a.s) Yaşıyor ve O Müslüman

October 2014
Ekim 2014





I have met a community which is "Ask a Muslim"
They have a very exciting slogan , also that slogan is so interesting.

"Jesus is Alive. And He is a Muslim"

They are trying to tell people who Jesus is in Islam and what they believe. I thought that slogan is so brave  to say another people who is not Muslim. It is a very striking claim for another believers of other religions. 

Yes we believe that. He dint die. He was ascended.

Bir toplulukla tanıştım: Ask a Muslim (bir müslümana sor)
Çok heyecan verici bir sloganları var, ayrıca bu slogan çok ilginç.

"Hz. Isa (a.s) yaşıyor ve o bir müslüman"

Hazreti İsa'nın (a.s) İslamdaki yerini ve kendilerinin neye inandığını başka insanlara anlatmaya çalışıyorlar. Bu sloganın, müslüman olmayan insanlara söylenmesi açısından oldukça cesaretli olduğunu düşündüm. Bu başka dinlerin inananları için çok çarpıcı bir iddia.

Evet biz buna inanırız. O ölmedi. Göğe yükseldi.




Columbus Muslims have built a masjid with their own means at Columbus. The Masjid had not completed yet. Donations for masjid was continuing. Frontals was as good as done. But building interiors was gone on. We ran accross Columbus Muslims on Eid at yard of the Masjid. That was so meaningful and pretty synchronicity. We sacrifice a sheep  and eat beef and share it with another people and especially poor people, on Eid al-adha. That rule is related with Prophet Abraham (peace upon be him). I supposed i would not eat beef on that Eid. Because there is no area where we sacrifice our own sheep with our religion's rules. But we ran accross that people, They were sharing their meat with other people. They were so generous.

Columbus müslümanları Columbus'a kendi imkanlarıyla bir mescid inşa etmişler. Henüz tamamlanmamıştı. Mescid için yardımlar devam ediyordu. Cepheleri bitmiş gibiydi. Ama içi hala devam ediyordu. Columbus Müslümanlarıyla bayram da Mescidin bahçesinde karşılaştık. Çok anlamlı ve sevimli bir tevafuktu.  Biz Kurban Bayramında bir koyun kurban ederiz ve et yeriz, onu başka insanlarla, özellikle yoksul insanlarla paylaşırız. Bu kural Hz. Ibrahim (a.s)'la ilişkilendirilir. Bayramda et yiyemeyeceğimi düşünüyordum. Çünkü dini kurallara göre kendi koyunumuzu kurban edebilecek bir alan yoktu. Ama o insanlarla karşılaştık. Kendi etlerini başkalarıyla paylaşıyorlardı. Çok cömertlerdi.



My wrap with beef / etli dürümüm :D


Masjid's name is OMAR IBN EL-KHATTAB (the name was name of second caliph of islam. He was one of four great caliphs in Islam.) Also They say it "the Muslim Heart of Columbus".

Mescidin ismi Ömer Ibn Hattab mescidi. (Islamın ikinci halifesinin ismi. O dört büyük

halifeden biriydi.) Aynı zamanda Mescid'e "Columbus'un Müslüman Kalbi" diyorlar.


the muslim heart of Columbus / Columbus'un müslüman kalbi








25 Ocak 2016 Pazartesi

Willkommen The Book Loft / Book Loft'a Hoşgeldiniz

Date: 10/05/2014 Sunday
Tarih: 05/10/2014 Pazar






It was the most elaborated bookstore i have ever seen!
32 rooms, 32 themes, 32 smells, 32 sounds..
It was like a kind of labyrinth that you can get lost. It begin to small entry and you start to tour every rooms. It has no regular axis system between the rooms. Each rooms have a smell, a theme, a sound that different than others. For example, If you are in the cooking theme, this room is full of cooking books, there are a lot of different cards, staffs, about cooking. Also the room smells as though a parfum about cooking. And the second room is about flowers. You can find books about gardening. Whole ornaments of this room are about flowers and the room smells like flowers.

Entry/ Giriş
O şimdiye kadar gördüğüm en detaylı kitapçıydı!
32 oda, 32 tema, 32 koku, 32 müzik.
Sanki kaybolabileceğin bir labirent gibiydi. Küçük bir girişle başlıyor ve her odayı turlamaya başlıyorsun. Odalar arasında düzenli bir aks sistemi yok. Her oda diğerlerinden farklı bir koku, bir tema, bi sese sahip. Mesela, eğer yemek pişirme temasındaysanız, bu oda pişirme kitaplarıyla doludur. Pişirme hakkında bir çok farklı kartpostal vardır. Aynı zamanda odada sanki pişirmeyle ilgili bir koku duyarsınız. Ve ikinci oda çiçeklerle ilgili. Bahçe işleriyle ilgili kitaplar bulabilirsiniz. Bu odanın bütün süsleri çiçeklerle ilgilidir ve oda çiçek kokar.
Plan







You can find a lot of themes in this bookstore. I had been there during two or three hours. We had tour every rooms and yes we got lost!
Two friends who were neighbors of Mudejar and Pantherars before, joined us. I met them first-time. Actually i know their mother from Turkey. They were so friendly.

Önceden Mudejar'ın ve Pantherars'ın komşusu olan iki arkadaş bize katıldı. Onlarla ilk kez tanıştım. Aslında onların annesini biliyordum Türkiye'den. Çok arkadaşçıllardı.
Bu kitapçıda bir çok tema bulabilirsiniz. Orada 2 ya da 3 saat bulundum. Her odayı turladık ve evet kaybolduk!






I am interested in Horoscope, signs of zodiac. Firstly , i looked for zodiac books. They had no own rooms. They belongs  to beliefs theme. This room were full of books about religions and beliefs. The sound of room related like church choirs. And i found a lot of zodiac books.

Ben burçlarla ilgilenirim, burç çemberinin elemanlarıyla. İlk önce burç kitaplarına baktım. Onların kendi odası yoktu. İnanışlar temasına bağlıydılar. Bu oda din ve inanış kitaplarıyla doluydu. Odanın sesi kilise korosuyla ilişkilendirilmiş gibiydi. Ve bir sürü burç kitabı buldum.




Other room which i liked, is of course about art and architecture. I saw lots of significant books by famous architecture. Also there were some sketch books, art tips books with pictures. I bought a tips books about drawing for a person who she love drawing so much and i love so much :) I hope she is reading that writing.

Sevdiğim diğer oda tabiki sanat ve mimarlıkla ilgiliydi. Ünlü mimarlara ait bir sürü değerli kitap gördüm. Aynı şekilde orada bir çok karalama kitapları ve resimli sanat ipucu kitapları vardı.  Bir tane ipucu kitabı aldım çizimle ilgili. Biri için. O resim cizmeyi çok sever. Ben de onu çok severim :) İnşallah bu yazıyı okuyordur :)

We got lost  at this bookstore :) Probably firstly Mudejar had realized that. M called us and we found each others following arrows.

The funny event that be often occured. Pantherars and i have resemble styles. Among the millions of cards, we picked out same ones!

Bu kitapçıda kaybolduk. Muhtemelen bunu ilk kez mudejar farkettiç Bizi aradı ve okları takip ederek diğerlerini bulduk.
Sık sık vuku bulan komik bir olay var. Pantherars ve benim benzer tarzlarımız var. Milyonlarca kartpostal arasından aynı olanları seçtik!


Fantastic books room and Harry Potters / Fantastik kitap odası ve Harry Potterlar

Toys departmant / oyuncak bölümü

arrows / oklar

From Travel departmant, heaven homeland :) / Seyahat bölümünden, Cennet vatan:)

23 Ocak 2016 Cumartesi

Columbus the City / Columbus Şehri

Date: 10/5/2014 Sunday
Tarih: 5/10/2014  Pazar

And Finally weekend came! Mudejar didnt work on weekends!

Ve sonunda haftasonu geldi! Mudejar haftasonları çalışmıyor!

We decided to go to Columbus which is another city of Ohio State. It is on center point of Ohio on the map. The Journey took approximately three hours. I am thinking of that i went to Us at specific times. The US would celebrate 3 special day in 2,5 months. Halloween, Thanksgiving and Christmas. Also in this time, Muslims  would celebrate The Eid Al-adha. On October 5, this day was meaningful for us. The Eid had come and first-time i would celebrate it at another country. (Eid is not always celebrated on October 5. It is arrenged by islamic calendar that is arrenged according to moon year.)

Ohio Eyaleti'nin başka bir şehri olan Columbus'a gitmeye karar verdik. Haritada, Ohio'nun merkez noktasındadır. Yolculuk yakşalık 3 saat sürdü. Amerika'ya çok spesifik bir zamanda gittiğimi düşünüyorum. Amerika 3 özel gün kutlayacaktı, 2,5 ay içinde. Cadılar Bayramı, Şükran Günü ve Christmas. Aynı zamanda müslümanlar kurban bayramını kutlayacaktı. 5 Ekim çok anlamlı bir gündü bizim için. Kurban Bayramı geldi ve ben bayramı ilk kez başka bir ülkede kutlayacaktım. (Kurban bayramı daima ekimin 5inde kutlanmaz. Islamik takvime göre ayarlanır. Bu takvim ay yılına göre düzenlenir. )

We departed from Cleveland at morning, probably 7-8 o'clock. At this time, people in Turkey were still sleeping. Therefore, We had not called our relatives for celebrating Eid with phone, yet. Mudejar and Pantherars had been living in Columbus during 2 years, before they moved to Cleveland. So They know Columbus well. First of all they decided to show me the Scioto River on the our drive. After that they took away me to a French Bakery. Its name was "La Chateliane".


Scioto River / Scioto Nehri


Muhtemelen sabah 7-8 gibi Cleveland'dan yola çıktık. Aynı anda Türkiye hala uyuyordu. Bu yüzden akrabalarımızı bayramlarını kutlamak için aramamıştık henüz. Mudejar ve Pantherars Cleveland'a taşınmadan önce Columbus'ta yaşıyorlardı. Yani orayı iyi biliyorlar. Öncelikle bana yolumuzun üzerindeki Scioto Nehrini göstermek istediler. Ondan sonra da Columbus'a Fransız Pastanesi-Cafesi e götürdüler. Oranın ismi "La Chateliane"(La Şatlen , şato sahibesi gibi bir anlamı varmış google çeviri ile anlamına baktım)







 La Chatelaine was a so pretty place. It has warm pretty furnitures that made of wood. Inside of there smelled pastry such as cake, pancake, cookie. It wheted our appetates. We found a table. I liked that one of restaurants' customs at US, If the company has not self-service, a waiter/waitress bring you cold water and they refresh when you drink that water. They are very polite. 

La Chatelaine çok sevimli bir mekandı. Ahşaptan yapılmış sıcak sevimli mobilyaları vardı. İçerisi hamurişi kokuyordu, kek, pankek, kurabiye. İştahımızı kabartıyordu. Bir masa bulduk. Amerikada'ki restoran geleneklerinden birisi çok hoşuma gidiyordu. Eğer firma self-servis değilse, garsonlar size soğuk su getirirler ve siz içtiğinizde yenilerler. Çok kibarlardır. 

Soon after, I thought the French Restaurants which i went, relate with chocolate, castor sugar, swollen muffin, pancakes.

Bir müddet sonra, gittiğim Fransız restoranlarını çikolata, pudra şekeri, kabarmış muffin ve pankekle ilişkili olduğunu düşündüm.

We went on after the Le Chatelaine. There is a city that is Konya in Turkey, Its topography almost has not slapes. I thought that it is normal that probably the previous humans believe the earth has consisted a plane surface, not sphere, if they lived in Konya. I could believe, too. The Columbus has similar topography. We were like getting on a linear line. The one of main avenues have some arches on the roads. They brighten city.


Le Chatelaine'den sonra yola devam ettik. Türkiye'de Konya diye bir şehir var. Topoğrafyasının nerdeyse hiç eğimi yok. Eğer Konya da yaşadılarsa, muhtemelen önceki insanlar dünyanın küre değilde düze bir yüzeyi olduğuna inanmalarının normal olduğunu düşündüm.Ben de inanabilirdim. Columbus'unda benzer bir topoğrafyası var. Düz bir çizgi üzerinde ilerliyor gibiydik. Ana caddelerden biri cadde üzerindeki bir çok kemere sahip. Şehre hoş bir hava katıyorlardı.





Cultural Centre / Kültür merkezi



at Ohia state university / Ohio eyalet üniveristesinde

State house / eyalet binası


And the famous market, The North Market. The Market was built between 1849 and 1850. It consisted of two storeys. There were a lot of stands that were about everything on the ground floor. And the second floor was used as foodcourt. We tripped quickly. I bought magnets and short of gifts.

Ve ünlü market, The North Market (kuzey marketi/ pazarı). Market, 1849 ve 1850 yılları arasında inşa edilmiş. İki kattan oluşuyor. Zemin katta herşeyle ilgili bir çok stand var. İkinci kat yeme içme alanı olarak kullanılıyor. Hızlıca dolaştık. Magnet ve bir takım hediyelik eşyalar aldım.







There was a famous neighborhood in Columbus. German Villiage. We went there. The villiage has buildings that made of bricks and wonderful gardens. The ways were claded with cobblestones. The landscaping was wonderful, warm, pretty, sweety! I was so happy for staying on there. I heard that the German Villige's garden had prize. At there, the halloween was taking effect slowly on outdoor. Everywhere were full of pumpkins. I had never seen the orange pumpkin before.. The surfaces of our pumpkins are usually green. Until i saw the orange ones, i didnt believe the orange pumpkins exist :D i have started to like orange the color due to see pumpkins. Pumpkins were so pretty! And when their seasons compand the Halloween, they make enjoyable! And all of food companies product foods with pumpkins. And the Cafes do, too. Tarts with Pumpkin, latte with pumpkin, Chocolate with pumpkin and the most famous desert of this season is pumpkin pie. Pumpkin Pumpkin Pumpkin. However,  Is it so weird that Pumpkin the pretty food is related with witches. 

Columbus'ta ünlü bir mahalle var. Alman mahallesi. Oraya gittik. Mahallenin tuğladan yapılmış evleri ve muhteşem bahçeleri vardı. Yollar arnavut kaldırımıyla kaplanmıştı. Peyzaj muhteşem, sıcak, sevimli ve hoştu! Orada bulunduğuma çok mutluydum. Alman mahallesi bahçelerinin, ödüllü olduğunu duymuştum. Orada Cadılar Bayramı dış mekanlarda yavaş yavaş etkisini gösteriyordu. Her yer balkabağıyla doluydu. Daha önce hiç turuncu kabak görmemiştim. Bizim balkabaklarımızın yüzeyi genellikle yeşildir. Turuncu olanları görene kadar turuncu balkabağının olduğuna inanmıyordum :D Balkabakları, onları  gördükten sonra   turuncu rengini sevmeye başladım. Balkabakları çok sevimli! Ve sezonu Cadılar bayramı sezonuyla birleşince eğlence katıyorlar. Ve bütün yiyecek firmaları balkabaklı yiyecekler üretiyor. Cafelerde aynı şekilde. Balkabaklı tart, balkabaklı latte, balkabaklı çikolata ve sezonun en ünlü tatlısı balkabağı turtası. Balkabağı, Balkabağı, Balkabağı. Bununla birlikte, Sevimli bir yiyecek olan balkabağının cadılarla ilişkilendirilmesi tuhaf değil mi ?


Sadece cadılar parkedebilir:)

German Villiage / Alman mahallesi







And My second writing at Columbus will be about The famous bookstore :) and more pictures about Columbus are below.

Ve Columbus'daki ikinci yazım ünlü kitapçıyla ilgili olacak :) ve Columbus hakkında daha fazla resim aşagıdadır. 



Çocuk Tiyatrosu

A Turkish shop / Bir Türk Dükkanı

To Columbus / Columbus'a



A Orthodox Church / Bir Ortodoks Kilisesi
on the drive / yol üzeri


A modern style church / modern tarzda bi kilise.





21 Ocak 2016 Perşembe

The Jews / Yahudiler

I dont like writings without pictures. But i couldnt ask a Jew "Hey could i take your picture?". I could be misunderstood.

Fotoğrafsız yazılardan hoşlanmam ama  bir yahudiye "hey resmini çekebilir miyim" diye soramazdım. Yanlış anlaşılabilirdim. .

When I went to Jewish neighborhood on October 2014, it was same year that Israel had attacked to Palestine unsurprisingly on Ramadan that is the holy month in Islam. These attacks still go on. So, Observing the Jews was important for me.

First of all, it was so interesting to see a hanged Israel flags. Because, It is not a usual situation in Turkey. we are not supporting Israel due to all of its attacks to Palestine. So In Turkey, you can never see a hanged Israel flag, except its embassy.

Ekim 2014'te yahudi mahallesine gittiğimde, bu İsrail'in, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, mubarek Ramazan ayında Filistin'e saldırdığı yıldı. Bu saldırılar hala devam ediyor. Yani, Yahudileri gözlemlemek benim için önemliydi. 


Her şeyden önce, asılmış İsrail bayrakları görmek benim için çok farklı bir durumdu. Çünkü bu, Türkiye'de, olağan dışı bir durumdur. Filistin'e saldırmalarından dolayı İsrail'i savunmayız. Yani, Türkiye'de asla asılı bir İsrail bayrağı göremezsiniz, elçilikleri dışında.


I was going to market close to our Home maybe 3 or 4 times at week. At this neighborhood, seventy or eighty per cent of people were Jews.Jews were probably Orthodox-Jewish that means they are very religious. Jewish men were wearing black long wide jackets and black hats. Some of them had long sideburn. And Some of them, even little boys, were wearing black caps instead of their hats. The caps's name are kipa. It seemed made of velvet pattern. And the Jews women that i suppose only married women, usually were hiding their hair with black scarfs or wigs. Young girls werent. Also Jews women were wearing long skirt. These skirts usually had modest color and pattern, mostly they were black.

Haftada 3 ya da 4 defa markete gidiyordum. Mahallede insanların yüzde yetmiş-sekseni yahudiydi. Diğerleri değil. Muhtemelen yahudiler, Ortodox yahudileriydi. Yani çok dindarlar. Yahudi erkekler siyah geniş uzun ceket ve siyah şapka giyiyorlardı. Bazılarının uzun favorileri(kulak yanındaki saç) vardı. Ve bazıları, küçük erkek çocukları bile, şapka yerine siyah başlık takıyorlardı. Bu başlıkların ismi "kipa"dır. Kadife bir dokudan yapılmış gibi gözüküyorlardı. Ve yahudi kadınlar, zannediyorum sadece evli olanlar, genellikle saçlarını siyah bir örtü ya da bir perukla gizliyorlardı. Genç kızlar gizlemiyordu. . Ayrıca uzun etek giyiyorlardı. Bu etekler genellikle gösterişsiz renk ve desene sahipti ve çoğunlukla siyahtı. 


Jews were very picky in eating. They dont eat meat with dairy products. And they dont eat bacon. Therefore, the markets and the shops at Jewish neighborhood didnt sell food with bacon and with Lard. The market close to our Home had a speacial area at market for Jews. I dont know reasons of these.

Muslims dont eat pork and other pork products,too. But we can eat meat with milk and we dont use alcohol in our foods and drinks.

Yahudiler çok fazla yemek seçiyorlardı. Eti, süt ürünleriyle yemiyorlar. Ve domuz eti de yemiyorlar. Bu yüzden yahudi mahallesindeki marketler ve dükkanlar domuz ve domuz yağlı yiyecekler satmıyorlardı. Orada domuz eti satmayan büyük bir market olmasına rağmen markette yahudiler için özel bir alan vardı. Bunun sebebini bilmiyorum


Müslümanlar da domuz ve domuz ürünü yemezler. ama biz eti sütle yiyebiliriz ve yemeklerimizde ve içeceklerimizde alkol kullanmayız.


I didnt observe reasons of that but Jews men were going to synagogue which i had learned there was a school for Jews, everyday.
And the doors of them. Usually they were puting a symbol or sort of amulet on their doors.  Or some of them had doorplates that incudes hebrew words.
I just have learned only word that was Shalom in Hebrew. It was using as "Selam" in our language. But i have never used it. usually I am just saying "hi" to neighbors. Espeacially, to that old woman who was waiting her son sitting on the armchair in lobby, everyday.


Bunun nedenlerini gözlemlemedim ama yahudi erkekler her gün, sonradan yahudiler için bir okul olduğunu öğrendiğim sinagoga gidiyorlardı.
Ve onlarım kapıları. Genellikle kapılarının üzerine bir sembol ya da bir nevi tılsım asıyorlardı. Ya da Bazılarının ibranice kelimeler içeren kapı isimlikleri vardı.
İbranice yalnızca bir kelime öğrendim: Shalom (Şalom). Bu bizim dilimizdeki "Selam" olarak kullanılıyor. Ama onu hiç kullanmadım. Genellikle komşulara ingilizce selam veriyordum. Özellikle, apartman lobisinde koltuğa oturup her gün oğlunu bekleyen o yaşlı bayana.




14 Ocak 2016 Perşembe

Peter Lewis Building / Peter Lewis Binası

Date was still 10/02/2014 Thursday

Tarih hala 02/10/2014 Perşembe

Each people have especial likings that are different than others. I was always interested in historical buildings. Actually it was a little bit related to which cities i live. My city is Ankara which has been constructed after Turkish revolution. A pick point of construction activities contains about ninety-three years. For this reason, lots of buildings are not historical. At the first times after revolutions, it was planned with real architectural values. But afterwards this contstructions have kept up with modernization very wrongly. I grew up there and i felt boring to live there and before starting university, i hated the modernization cause of Ankara. I supposed that buildings in Ankara were real modern architectures. Therefore,  i liked the historical buildings and Istanbul, too. Especially The Term of Architect Sinan, like another people. After that I relaized his buildings are belogs directly to their centuries. We may think Sinan the arhitect was contemporary architect at his terms. We cant still explain his buildings.

When i started to go to university, i have been begining to learn terms of the architecture. So i have learned that the contemporary architecture is not bad thing. We can build functional buildings by using new styles and materials. And history buildings can improve our approachs.

Her insanın, diğer insanlardan farklı özel beğenileri vardır. Daima tarihi binalarla ilgilendim. Aslında bu biraz hangi şehirde yaşadığımla ilgili. Benim şehrim Ankara, devrimden sonra yapılaşmıştır. Yapılaşma aktivitelerinin en üst noktası hemen hemen 93 seneyi içerir. Bu nedenle bir çok yapı tarihi değil. Devrimden sonra, ilk zamanlarında Ankara, gercek mimari değerlerle planlanmış. Ama daha sonraları çok yanlış bir şekilde modernizme ayak uydurmuştur. Ben burada büyüdüm ve burada yaşamaktan sıkıldığımı hissediyordum. Ve üniversiteye başlamadan önce modernizimden nefret ediyordum. Bunun sebebi Ankara'ydı. Ankaradaki binaları gercek modern bina zannederdim. Bu yuzden tarihi binaları seviyordum. Ve Istanbul'u. Özellikle Mimar Sinan dönemini, diğer herkes gibi. Sonra farkettim ki, onun yapıları direk olarak zamanına bağlı yapılardır. Mimar Sinan'ı çağdaş bir mimar olarak düşünebiliriz kendi dönemi içinde. Hala onun yapılarını açıklayamayız. 

Ne zaman üniversiteye başladım, mimarlığın dönemlerini öğrenmeye başladım. Yani çağdaş mimarlığın kötü bir şey olmadığını öğrendim. Biz yeni stil ve malzemeler kullanarak fonksiyonel binalar inşa edebiliriz. Ve tarihi binalar bizim yöntemlerimizi geliştirebilir.

We met actual architects who tried new approachs to design buildings. The designs includes different thinkings of architectural  planning and accordingly new approach in structions. Frank Gehry is one of them. Some architects dont like him. Not me. I like different approachs. He uses weird titanium curving surfaces for his buildings. You can think that his buildings are from another planet.

Bina tasarlarken yeni yöntemler deneyen mimarlarla tanıştık. Bu tasarımlar, farklı mimari planlama dusuncelerini ve bagli olarak insaattaki yeni yontemleri icerir. Frank Gehry, o mimarlardan  biridir. Bazi mimarlar onu sevmezler. Ben degil. Ben farkli yontemlerden hoslanirim. Binalari icin  tuhaf kıvrımlı yuzeyler kullanmıştır.Onun binalarinın baska gezegenden olduğunu düşünebilirsiniz.

Cafeteria / Kafeterya 

Peter Lewis Building is a shool of managements in University Circle. It was completed at 2002. We passed into green area which was full of historical buildings. And we arrived to it. We could go into, at Us you can go into an education buildings except classrooms. But i suppose that i can do it accidentally.

Peter Lewis binasi, üniversite bölgesi içinde bir yonetim isletme okuludur. 2002de tamamlanmış. Tarihi binalarla dolu bahcenin içinden gectik. Ve o binaya vardık.  Iceri girebiliyorduk. Amerika'da, egitim yapilarindan iceri girebiliyorsunuz, derslikler dışında.  Ama sanırım bunu kazara yaptım.


Stairs / merdivenler
Panhterars said me" i m waiting you here, you may view the school whatever you want. " Unfortunately, i am too courage to tour a building. I had tripped everywhere. All of walls has wavy surfaces. Although the amfies was center of construction, they seemed independent from building. There were hanged countries flags to gallery that under the amfi masses. I climbed up stairs. Stairs were finished with a door which made of wood. Yes i tried that and pushed the door.  There were some students who were listening their teacher. They were commenting on a movie. I still wonder who was that teacher :)

Pantherars bana "seni burada bekliyorum, istediğin gibi gezebilirsin" dedi. Ne yazık ki, bina turlamak konusunda fazla cesaretliyim. Her yeri dolaştım. Bütün duvarlar dalgalı yüzeylere sahipti. Amfiler yapının merkezinde olmasına rağmen binadan bağımsız gibi gözüküyordu. Anfi kütlelerinin altında galeriye doğru sarkan ülkelerin bayrakları vardı. Merdivenlerden çıktım. Merdivenler ahşaptan yapılmış bir kapı ile sonlanıyordu. Evet, o şeyi denedim ve kapıyı ittim. Öğretmenlerini dinleyen öğrenciler vardı. Bir film üzerine yorum yapıyorlardı. Hala o öğretmenin kim olduğunu merak ederim:) 

I joined to Pantherars again and took brochures that belogs to building and left there. Until Mudejar picked us up from there, I had viewed building outside and sketched it. This is so important experiences that if you want to observe a building from its outside, you have to draw it. You feel as though you discover it.

Yeniden Pantherars'a katıldım ve binada ait broşürler aldım. Ve binayı terk ettim. Mudejar bizi alana dek binanın dışını gözlemledim ve eskizini çizdim. Şu çok önemli bir deneyimdir; Eğer bir binayı dışarısından gözlemlemek istiyorsanız, onu çizmelisiniz. Sanki onu keşfediyormuş gibi hissedersiniz.


My views are below:
Gözlemlerim aşağıda: