25 Aralık 2015 Cuma

Colors of the Chicago / Şikago'nun Renkleri

Türkçe metinlerle. (With Turkish texts.)

Date: 9/27/2014 Saturday 

We had left M's car to trip Downtown when we arrived there. I think, for meeting a city where you have never seen before, you have to tour the Downtown by walking. With a map. It will be certainly sagnificant experience. We toured every places like this.

Well.. We had left M's car at a parking lot and we had decided walking. The parking lot was organizated more different than other parking lots. It is thought that Coloring a parking lot storeys or numbering each column it can be enough to find your car. This Parking lot was a little bit different than others. Designer had given each storeys a profession name with color; Literature, Law, History and like some of those. It was catchy. I dont know why we left car at Law storey :) 

Şehirmerkezine vardığımızda M'nin arabasını bıraktık. Bence daha önce görmediğiniz bir şehirle tanışmak için şehrinmerkezini yürüyerek turlamalısınız. Bir haritayla.  Bu kesinlikle kaydadeğer bir deneyim olacaktır. Biz de her yeri bu şekilde turladık.

Evet, M'nin arabasını otoparka bırakmıştık ve yürümeye karar vermiştik. Otopark diğerlerine göre daha farklı organize edilmişti. Otopark katlarını boyama ve her kolonu numaralandırma, arabanı bulabilmeniz için yeterli olduğu düşünülür. Bu otopark, diğerlerinden biraz farklıydı. Tasarımcı, her bir kata ayrı meslek isimleri vermişti bir renkle birlikte; Edebiyat, Hukuk, Tarih ve bunlar gibi. Akılda kalıcıydı. Arabayı neden Hukuk katına bıraktığımızı bilmiyorum :) 

After the Salaat, we began to trip. I was observing again. We saw a group who were African American. They had brought musical instrumants. They were playing and dancing on the street. Everyone who passing from their neary were participating to dance. They were colorizing the streets. However, we were runing across some musicians another streets,too. Some musicians was playing professional instrumants, some of them was playing with another materials; paintbox with a stick. And we saw some groups who were making a speech to people talking a opinion about system, religion. So, Chicago's streets were very colorful. 

Namazdan sonra turlamaya başladık. Yeniden gözlemliyordum. Siyahi bir grup gördük. Müzik ensturmanları getirmişleri. Sokakta çalıyorlar ve dans ediyorlardı. Onların yanından geçen herkişi dansa katılıyordu. Sokağı renklendiriyorlardı. Bununla beraber başka sokaklarda yine bazı muzisyenlerin yanından geçtik. Bazı müzisyenler profesyonel ensturman çalarken bazıları başka materyallerle çalıyordu; boya kutusu ve çubukla. Ve sokakta sistem, din hakkındaki görüşlerini anlatmak için söylem yapan bir grup gördük. Yani, Şikago sokakları çok renkli.

Sokak söylemcileri / Street declaimers
at Parking lot / Otoparkta

Muslims were realizing us and saying greeting very loudly. Firstly, i suppose i didnt understand what this person said us. Then, I realized this words Muslim greeting. I was astonished. Normally, Muslims say with special greeting in Islam (Esselamun Aleykum. It means "peace be upon you") if  they see their religious fellows. But hearing the muslim greeting was uncommon for me. Because, now at Turkey, this behaviour is forgotten on the street speechs. 

Müslümanlar bizi farkediyor ve yüksek sesle selam veriyorlardı. Önce bize ne söylediklerini anlamadığımı zannettim. Sonra Müslümanların selamı olduğunu fark ettim. Çok şaşırdım. Normalde müslümanlar özel bir selamla (Esselamun Aleykum. Anlamı: barış-selamet üzerine olsun. Allah'ın selamı demektir) selamlarla eğer din kardeşlerini görürlerse. Ama bu benim için alışılmadık birşeydi. Çünkü, şuan Türkiye'de bu davranış sokakta unutuldu. 


I have made a list. It contained some important the buildings at Chicago. I would like to see The Auditorium Building. We found it on the map and went to there. Yes, finally finally i saw it! I passed into its stone archs and say "Hello Auditorium, hello Louise Sullivan" after the Sullivan's building, We saw the building of Mies the fuctionalist architect and the Flamingo (sculpture).

Bir liste yapmıştım. Şikago'daki bazı önemli binaları içeren. Oditoryum (konferans, konser ya da tiyatro gösterilerinin yapılabileceği gibi düzenlenmiş büyük salon.) Binasını görmek isterdim hep. Onu haritada bulduk ve oraya gittik. Evet, sonunda sonunda onu gördüm! Taş kemerlerinin içinden geçtim ve "Merhaba Oditoryum, Merhaba Louise Sullivan" dedim :) Sullivan'ın yapısından sonra Fonksiyonel Mimar Mies'in binasını ve Flamingo'yu (heykel) gördük.
Auditorium Building/ Oditoryum Binası


 


After the sun goes down, we were hungry and tired. You can estimate that we are choosy in eating. We found a vegan restaurant. We weren't vegan but we could eat what vegans are prefering for non-alcoholic foods. I met the opinion of vegans. They were like vegetarian but they were different a little bit. They eat only herbal food and dont drink even milk. They eat resemblance foods instead of chicken, meat or yogurt. The foods were preapered with herbal. I bought a chicken salad and lemonate with lavender. But apperantly it wasn't a salad with chicken. They had put things that were made of barley instead of chicken. And I have never drunk lemonate with lavender before. It was very very amazing. There were brochures on each tables. The text  on brochures were totally about "why dont we have to eat animal foods".. Why?

Güneş battıktan sonra acıkdık ve yorulduk. Tahmin edebilirsiniz ki yemek seçiyoruz. Bir Vegan restoranı bulduk. Vegan değiliz ama Veganların alkolsüz olarak tercih ettiği yiyecekleri yiyebilirdik. Vegan düşüncesiyle tanıştım. Onlar vejateryan gibiler ama biraz daha farklılar. Sadece bitkisel yiyecek yiyorlar. Süt bile içmiyorlar. Tavuk, et ve yogurt yerine benzer yiyecekler yiyorlar. Bu yiyecekler bitkilerle hazırlanıyor. Tavuklu salata ve lavantalı limonata aldım.  Ama görünen o ki o tavuklu bir salata değildi. Tavuk yerine arpadan yapılmış bir şey koymuşlardı. Ve şu ana kadar lavantalı limonata hiç içmemiştim. Gerçekten muhteşemdi. Her bir masada broşür vardı. Bröşür üzerindeki yazı bütünüyle "neden hayvansal ürün yememeliyiz" hakkındaydı. Neden yemeyelim ki :D

Broşür üzerindeki yazı:  Biz yerli kankilerimizi seviyoruz. Daha önce duydunuz mu?
Koyunlar kuyruklarını şefkat göstermek için sallar. Domuzun dünyadaki 5. en zeki hayvan olduğu
düşünülür. Inekler muhteşem bir hafızaya sahiptir ve kendi isimlerini öğrenip tepki verebilirler. Tavuklar
100den fazla yüzü tanıma yeteneklerine sahiptir ki sadece kendi tavuk kardeşleri değil, aynı zamanda
insanları da. Anne domuzlar yavrularına bakım amaçlı şarkı söylerler ve yavru domuzlar yeni doğduklarında
kendi isimlerini tanırlar ve annelerinin sesine koşarlar. Yumurta tavukları, yavruları yumurtadan çıkarken bile onlarla
iletişime geçerler. İnekler de insanlar gibi yakın arkadaşlık kurarlar. Tavukları 200den fazla belirgin sesi iletişim için
kullanırlar ve bu bilgiyi nesilden nesile aktarabilirler. Balık başka birinden bilgi toplamak için kulak misafiri olabilir . (Şimdi bu yazı sonunda veganlara çok fazla muhalefet olabilirdim, bitkilerin özelliklerini anlatıp, bence bitki de yemeyin yazık diyerek ama ABD' de onlar sayesinde helal yiyecek yiyebildiğimiz için saygı duyup susuyorum.)


Restoran içinden / from inside the restaurant.


the Building Batman/Batman binası

It was night. And i saw "the building" that was from Batman movie! Its story was very weird. When the building was constructed, people thougt humans couldt build the high-rise building higher than it. So probably nobody wouldnt see the statue's face on the top. they might  not make the face.And yes,the statue has no face. I sure that these people took a lessons from the technology.

Gece oldu ve Batman filmindeki binayı gördük. Binanın hikayesi çok tuhaftı. Bina inşa edilirken, insanlar bu binadan daha uzun bir bina inşa edilemeyeceğini düşünmüş. Yani muhtemelen kimse tepedeki heykelin yüzünü göremeyecekti. Onlarda heykelin yüzünü yapmayabilirdi. Ve evet, heykelin yüzü yok. Eminim o insanlar teknolojiden büyük ders almışlardır.






Afterwards, we walked to parking lot. And The Music group still was there! They had been playing during whole day. 

Herseyin sonunda otoparka yürüdük. Ve müzik grubu hala ordaydı. Bütün gün boyunca çalmışlar:D 


at Right: Music group. /sağda müzik grubu




flamingo heykeli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder